ANKARA- Eğitim-Sen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) iptalini isteyen 15 eğitim sendikası ile birlikte Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sundukları itiraz dilekçesi hakkında basın toplantısı düzenledi.
Sendika binasında gerçekleşen toplantıda konuşan Eğitim-Sen Genel Lideri Nejla Şura, kelam konusu kanunun neden olacağı meseleleri ve Anayasa’ya karşıtlık argümanlarını birçok sefer lisana getirdiklerini; fakat Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ne ÖMK’nin uygulanmasından ne de Meslek Basamakları Sınavı’nın (KBS) yapılmasından vazgeçmediğini hatırlattı.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) öğretmenlerin karşısında olduğu kanuna ait temelden görüşmelere 9 Kasım’da başladığını tabir eden Konsey, bu süreçte Ulusal Eğitim Bakanlığı ve en fazla üyeye sahip üç eğitim sendikasının dinlenmesine karar verildiğini söyledi.
‘BAKAN ÖZER’İN SENDİKALARA RANDEVU VERMEMESİ BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK’
Kurul, “AYM’nin sadece üç sendikanın görüşüne başvurmak istemesinin demokratik bir tutum olmadığı açıktır. Bu nedenle 15 eğitim sendikası Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yol açacağı sorunları ve kanunun maddelerine yönelik itirazları içeren kapsamlı bir dilekçeyi Anayasa Mahkemesi’ne sunmuştur” tabirlerine yer vererek şunları söyledi:
“ÖMK’nin geri çekilmesi, kapsamlı ve bütüncül yeni bir meslek kanunu hazırlanması, bu alandaki görüşlerimizi iletmek hedefiyle Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den 15 eğitim sendikası olarak 16 Kasım 2022 günü için randevu istememize karşın, talebimize bir cevap dahi verilmemiştir. Ulusal Eğitim Bakanı’nın eğitim işçilerinin temsilcilerine randevu vermemesi, yalnızca bizlere yönelik değil, ÖMK ile ilgili tenkit ve tasaları olan yüz binlerce eğitim işçisine de yönelik büyük bir saygısızlıktır.”
Söz konusu kanunun iptalini isteyen 15 eğitim sendika temsilcisinin Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri Murat Şen ile bir görüşme gerçekleştirerek 32 sayfalık itiraz dilekçesini sunduklarına dikkat çeken Şura, dilekçede 19 Kasım’da yapılacak Meslek Basamakları İmtihanı dâhil olmak üzere kanunun yürürlüğünün, iptal davası sonuçlanana kadar durdurulmasını talep ettiklerini vurguladı.
Dilekçede ayrıyeten Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Anayasa’ya ters olduğunun detaylı biçimde anlatıldığını kaydeden Konsey, hususa ait şu tabirlere yer verdi:
DİLEKÇEDE ÖMK’NIN KAPSAMLI BİR NİTELİK TAŞIMADIĞI SÖZ EDİLDİ: 2005-2006 yılından bu yana meslek basamakları ile ilgili yapılmış bilimsel araştırmaların sonuçları özetlenmiştir. Bu araştırmalarda öğretmenler meslek basamaklarını “adaletsiz”, “gereksiz”, “ayrımcı”, “yetersiz”, “boş bir unvan” ve “çıkarcılık” olarak değerlendirmişlerdir. Bu nedenle dilekçede geçmişte yapılan yanlışların tekrarlanmaması için “yargının dostları” olarak Anayasa Mahkemesi’nin dikkati çekilmek istenmiştir. Maddede, öğretmenliğin üç istikameti olan genel kültür, özel alan bilgisi ve öğretme-öğrenme yeterlikleri olmasına rağmen meslek basamakları ve imtihan sistemi öğretmenliğin yalnızca bir tarafına hayli yetersiz biçimde odaklanmıştır. Böylelikle öğretmenlik mesleğine yönelik Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın kavrayışındaki sorun ortaya konulmuştur. Dilekçede ÖMK’nin kapsamlı ve bütünsel bir nitelik taşımadığı söz edilmiştir. Yasanın bu taraflarıyla gerçek bir meslek kanunu niteliği taşımadığı ortaya konulmuştur.
KARİYER BASAMAKLARI İMTİHANINA ÖĞRETMENLER İTİRAZ EDİYOR: Eğitim sendikalarının son aylar içinde yaptığı araştırmaların sonuçlarına nazaran öğretmenlerin çok büyük bir kısmı, meslek basamakları ve imtihan düzenlemesini benimsememekte ve itiraz etmektedirler. Meslek basamakları ve imtihanın öğretmenler ortasında ayrımlar ve eşitsizlikler yaratacağı ve bu problemlerin öğrencilere ve velilere de yansıyarak çalışma ve eğitim barışını bozacağı tabir edilmiştir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun gündeme geldiği birinci günden itibaren gerek tek tek okullarımızda gerekse alanlarda çeşitli hareket ve etkinlikler yapılmasına ve ağır bir reaksiyon gösterilmesine karşın 19 Kasım’daki imtihanın iptal edilmemesi, önümüzdeki süreçte telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkaracak, imtihana giren ve girmeyen öğretmenler ortasında derin ayrışmalar yaşanacaktır.
AYM EĞİTİM ALANINDA OLUŞACAK MÜMKÜN BİR KAOSA GEÇİT VERMEMELİ: Eğitim Sen olarak, Ulusal Eğitim Bakanlığı’na ve Anayasa Mahkemesi’ne bir defa daha seslenmek istiyoruz. Eğitim işçilerinin çok büyük bir kısmı Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Meslek Basamakları Sınavı’nın getireceği aksilikleri görmekte ve haklı itirazlarını daima dillendirmektedir. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya muhalif düzenlemeler içeren ÖMK ile ilgili karar sürecini hızlandırmalı, en azından 19 Kasım’da yapılması planlanan imtihanın yürütmesini acilen durdurmalıdır. Eğitim işçilerinin AYM’den talebi, Anayasa’ya muhalif Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ve bu düzenlemenin sonucunda eğitim alanında oluşacak mümkün bir kaosa geçit vermemesidir. (DUVAR)
